Textbeispiele

• Biz burada ciddi sorunlarla uğraşıyoruz.
  نحن هنا نتعامل مع مواقف خطرة
• Tehlikeli bir durumdan kaçmayı öğrenmelisin.
  علينا أن نبقيك بعيداً عن المواقف الخطرة
• Yanında kaldığın adamları diyorum.
  ".تكيف المشاة الجدد مع المواقف الخطرة"
• O sıklıkla kendisini tehlikeli durumlara sokan biriydi.
  لقد كانت تعرّض نفسها لكثير من المواقف الخطرة
• 5 kilo da palyaço makyajım gelir. Emanetsiz gezmem.
  بالإضافة أضع مكياج فطيرة بوزن 20 باوند ودائماً ما أتوقع مواقف خطرة
• Yola böyle, son Tanrı'yla çıkmak... ...tehlikeli bir durumdan başka... ...bir şey olmazdı.
  ...في هذا المكان، مع ولد كهذا ...هذا يعني لا شيء سوى مواقف خطرة
• Sadece kendini çok tehlikeli durumlara sokan... ...ve o duruma girince de ne yapacağını bilemeyen... ...çok güçlü bir adamsın.
  أنت رجل قوي جدًا.. والذي يضع نفسه في مواقف خطرة ولا يدري ما يفعله حينها
• Ama Chuck, sen bir ajansın... ...ve kendini tehlikeli bir duruma sokmak yerine... ...seni koruyabileceğim bir yerde kalman gerektiğini iyi biliyorsun.
  ولكن (تشاك) أنت جاسوس ويجب أن تكون أفضل من أن تضع نفسك فى مواقف خطرة
• Aaron'ın farklı şekillerde ölümcül tehlikede olduğunu.
  مواقف متعججة لهارون في خطر
• - Görüş cihazıyla ilgili şeyleri nasıl bildiğini kimse bana söylemeyecek gibi gözüküyor. ama bu bir operasyon ve seni tehlikeden uzak tutmak için senin gizemli telefonundan aldığım katı emirler var.
  ولم أكن أعرف أنكِ على علم بالرؤيا فوق السمعية ولكن ما نقوم به خطر ، وعندي تعليمات صارمة قالوها لي مباشرة عبر تليفونك المحمول بأنك نبعدك عن أي مواقف خطرة